1. Anasayfa
  2. Gizemli Dünya

Çemberlitaş’ın Altında Ki Gizemli Oda

Çemberlitaş’ın Altında Ki Gizemli Oda
Çemberlitaş'ın Altında Ki Gizemli Oda Hristiyanların Kutsal Emanetleri
0

Çemberlitaş Bizans’ın merkezi ve simgesi olarak bilinir. Bunu nedeni Costantin’nin fethinin burada kutsanmasıdır. Aynı zamanda diğer ülkelerden gelen kutsal emanetlerde burada toplanmıştır. Özellikle Hıristiyanlar için Çemberlitaş’ın altında odada kutsal emanetler bulunuyor. Bazı kaynaklarda bu odaya ulaşmaya çalışılırken Hristiyan Dünyasının önemli simgelerinden ”Kutsal Kase”bulunmuştur.

Çemberlitaş’ta yapılan restorasyon çalışmalarıyla bu gizli olan belgeler aydınlatıldı. Birçok kutsal kaynakta bulunan Costantin’in annesi Helenanın Kudusten getirdiği kutsal emanetler ve Hz. İsa’nın Çarmıha gerildiği Haç’ın da buraya bulunduğu söyleniyor. Konuyla ilgili arkeolojik tetkiler devam etmektedir. 5 nolu Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanı da Çemberlitaş’ın altında kutsal emanetler olduğunu savunanlar biri, ona göre Kutsal Kase adı altında Hıristiyanlığın birçok emaneti burada bulunuyor. Bu bilgilere Roma ve Bizans kaynaklarından ulaşılıyor.

Çemberlitaş’ın Altında Ki Gizemli Oda

Katolikler Hz. İsa’yla ilgili eşyaların özelliklede Çarmıh parçaları ve çivilerin Çemberlitaş’ın altında bulunduğuna inanır. Hıristiyanlık inancında önemli olan bu objelerin Roma ve bazı Bizans kaynaklarında Çemberlitaşın altında olduğu bildirilmiştir. Katolikler ve Avrupa Hz. İsa ile ilgili her türlü eşya, İsa’nın kanı veya kemiği tarzında objelere çok meraklıdır.

Kiliselerinde ”İsa’nın Kanı” bulunan koyu bir mayi ile dolu küçük şişeler bulunmaktadır. İnanışa göre İsa çarmıha gerildiği sırada çarmıhtan indiren Havarilerden bir tanesi İsa’nın akan kanları 12 Havari ile yemek yedikleri kaba koymuş daha sonra da şişelere aktarmıştır. Bu şişeler de kiliselerde senenin belli zamanlarında Katoliklerin ziyaretine sunulmuştur.

Çemberlitaş da bulunan Costantin’in heykelinde de İsa’nın çarhından kalıntılar olduğu söylenmektedir. 1105 yılında çıkan büyük bir fırtına da heykelden kopan parça birkaç kişiye zarar vermiş daha sonraki dönemlerde bu parça tamir edilmiştir. Daha sonra I.Abdülhamitin emriyle çemberler yenilenmiştir.

Çemberlitaş’ın Agarta İle İlgisi

Abrat taşı olarak bildiğimiz Arcadius sütunu daha sonra çıkan bir şimşekle bir parçası kopmuş 1719’da sütun tamamen yıkılmıştır. Çemberlitaş’ın altındaki gizemli odanın Agarta ile ilgili olduğu da söylentiler arasındadır.

Çemberlitaş’ta yapılan arkeolojik bir kazı sonucunda labirent şeklinde kapılara ve kapıların açıldığı enerji noktalarına rastlanmıştır. Bizanslıların merkezi olan Hipodromun yeraltı galerisiyle döşendiği ”İstanbul’un Yedi Harikası” adlı kitapta yazılmıştır ayrıca Yerebatan Sarayında Kınalı Adaya kadar uzanan bir tünelde söz konusudur.

M.Ö Roma’nın başkenti olan İstanbul’a Çemberlitaş heykeli Kostantin’in şerefine dikilmiştir. Heykel çeşitli hava durumlarından dolayı bazı zararlara uğrasa da bir şekilde günümüze kadar gelmiştir. Söylenen iddialara göre gizli odada İsa’nın kutsal sayılan eşyalarının dışında Hz. Musa ve Hz. Lut’ ait olan asa, Hz. Nuh’un baltası ve Hz. Süleyman’ın 7 kollu şamdan da yer almaktadır. Odanın yeri porfir bir blok kaidenin içerisine oyulan küçük bir alanda olduğu düşünülmektedir.

Daha Neler Var

Çemberlitaş’taki bu gizemli odaya 1918 yılında Vatikan’dan gelen bir grup rahip tünel kazıyarak kutsal emanetlere ulaşmaya çalışmışlar. Zamanla tünelden çıkan toprak yüzünden şüphe uyandırırlar ve yakalanıp, sınır dışı edilirler.

1929 yılında Mustafa Kemal Atatürk Avrupa’dan burada ne olduğunun araştırılması için arkeologlar getirtir ilk zeminde taşın altında muhteşem bir ana kaide, onun üzerinde ikinci ve üçüncü birer kaide olduğunun görülmüştür. Ama yine de bir sonuç alınamadı. 1960 yılında tekrar bu sırlar gündeme geldi ve Ludwig Völkl’in 1957’de Münihte Der Kaiser Konstantin makalesinde burada kutsal eşyaların bulunduğunu destekleyecek yazı yazmıştır. Encyclopaedia Britannica’nın Cross maddesinde, gerçek Haç’ın 326 yılında İmparatoriçe Helena tarafından bulunmasının, Hıristiyan dininin inanışlarından olduğu belirtiliyor. Yani Helena’nın İstanbul’a bir Haç getirdiğinin bir nevi kanıtıdır.

Bu yazı www.gizemlidunyam.com Sitesine Aittir. Kaynak Gösterilmeden Başka Sitelerde Yayınlamak Yasaktır.

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir