Ayasofya Camii gizemleri sadece terleyen direkle bitmiyor. İçinde pek çok gizemi barındıran bu devasa tarihi yapının büyük salonunun ortasındaki kuyunun da gizemi hala çözülememiş. Kuyuyu kapatan kapağın çapı 50 cm, kuyunun derinliği ise 7 metreden fazla. Kuyu içinde bulunan, hafif tatlı ve mineralli suyun kalp hastalıklarına iyi geldiğine inanılıyor. Kuyunun yakınında üç hafta arka arkaya cumartesi günleri aç karnına sabah namazı kılınıp, ardından kuyu suyundan içildiğinde kalp hastalarının şifa bulduğuna inanılıyor. Bu gelenek Ayasofya Camii müze haline getirilene kadar sürmüştür. Suyun özelliği ve yapısı henüz bilinmiyor.
Ayasofya Camii’nde Bulunan Kraliçe Sofya Tabutu
Ayasofya Camii gizemlerinden biri de caminin orta kıble kapısının üzerinde bulunan bir tabut. Bu tabut Kraliçe Sofya’ya ait. Ayasofya’da bulunan Kraliçe Sofya Tabutu’na dokunulduğunda büyük bir gürültü ile Ayasofya sallanmaya başlıyor, binanın yıkılma tehlikesi ortaya çıkınca da dokunan kişi elini tabuttan çekmek zorunda kalıyormuş. Kubbenin dört tarafında bulunan, Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail meleklerinin resimlerinin tabutu koruduğu düşünülüyor. Kanatları açık olarak resmedilen meleklerden Cebrail ve İsrafil’in meydana gelecek olan olayları haber verdiği, Azrail’in imparatorların ölümünü, Mikail’in de düşmanların yapacağı saldırıları haber verdiği rivayet ediliyor.
Ayasofya Camii’nin Güney kısmındaki kapsında bir dehliz bulunuyor. Bu dehlizde bir oyuk var ve buraya İsa’nın Beşiği deniyor. İsa’nın burada yıkandığı rivayet ediliyor. Hasta çocukların iyileşip şifa bulmaları için bu taş oyuğun içine yatırılıp, iyileşmeleri için dualar edildiği biliniyor.
Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin Ayasofya’da ilk tefsir derslerini verdiği yere serin pencere deniyor. Bu pencereden esen rüzgârın öğrencilerin zihinlerini açtığı ve berraklaştırdığına inanıldığı için dersler burada verilmiş.
Ayasofya Camii’nde tam 361 tane kapı var. 101 tane büyük kapının tılsımlı olduğuna inanılıyor. Bu kapılar sayıldığı anda hep bir tane fazladan kapı ortaya çıkar.
“Ayasofya ile Kınalıada’yı birbirine bağlayan gizli tünellerin olduğu nu biliyor muydunuz?”
Ayasofya’nın imar planını arıların yaptığını biliyor muydunuz? Bizans imparatoru kiliseyi yaptırmaya karar verdikten sonra çizimler yaptırır. Fakat hiçbir çizimi beğenmez. Bir dini ayin sırasında kutsal bir ekmek parçası yere düşer. Yere düşen bu parçayı bir arı gelerek alıp götürür. İmparator kutsal ekmeğin bulunmasını ister ve bulana ödül vaat eder. Daha sonra birisi ekmeği bulduğunu iddia eder ve bir petek parçası getirir. Petek çok mükemmel bir kilse maketine benzemektedir. Ve kilisenin yapımında bu maketten yararlanılır.
Hz. Muhammed’in doğduğu gün Ayasofya’nın kubbesi çöker. Ve uzun süre tamir edilemeden kalır. Hızır Aleyhisselam Hz. Muhammed’in tükürüğünden alınıp zemzem suyu ve kireç ile karıştırılmasını ve kubbenin bu şekilde tamir edilmesini söyler. Hz. Muhammed’den rica edilir. Hz. Muhammed ‘onunla ayakta durup ümmetime nasip olsun’ diye dua ederek ricayı yerine getirir. Kubbe tamir edilir. Kubbede HZ. Muhammed’in tükürüğü ve zemzem suyuyla yapılan hep kısım aydınlık bir halde durur.
