İnsanlık tarihi boyunca süregelmiş ve farklı isimlerle anılmış bir gerçeklik vardır; hayaletler. Kelime anlamı olarak bakıldığında, görüldüğü sanılan cin, peri ve hortlak gibi varlıklar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hayalet konusu metafizik bir boyutta yer aldığı için bilimsel bir ispatı mümkün olmamakla beraber tamamen redde bilmek de doğru değildir. İnternet üzerinde bu konuyla ilgili görüntülenmiş bir çok videoya rastlamak mümkündür. Bununla beraber anlatılan hikayeler ve kişisel deneyimler de ele alındığında, hayaletler yoktur demek bu kadar tecrübeyi yok saymak demektir.
Genelde uykuyla uyanıklık arası diye tabir edilen zaman diliminde gerçekleşen hayalet vakaları, bu zaman diliminde bilincin yarı kapalı olması nedeniyle, göz yanılması veya rüya olarak açıklanabilir.
Ruh Kavramı
Mesnevi dinlerde ölen kişinin bedeni bu dünyada kalırken ruhu farklı bir boyuta geçer. Hatta mesnevi dinlerden önce ilkel kabilelerde bile ruh anlayışı vardır. Bu alanda yer alan bilgilere E. Arbman’ın çalışmalarını inceleyerek ulaşabilirsiniz. Açıkça görünüyor ki Homeros dan önce yaşayan insanlar da dahi ruh kavramı vardı.
Kişi ölünce ruh bu dünyadan gider ve hayalet fikri de tam bu noktada ortaya çıkar. Hayaletler gerçek olmayan varlıklardır. Daha doğru bir ifade ile somut değillerdir. Etten ve kemikten meydana gelmezler. Hayalet diye tanımladığımız ruhlar aslında bu evrene ait değillerdir. Fakat bir sebeple tekrar bu evrene gelirler. Ruhlar aracılığı ile çağlardan beri iletişim kurulduğu iddiası yer almaktadır. Bazen bir bilgi edinmek için bazen de büyü gibi kötü amaçlar güden eylemler için yardım almada, insanoğlunun ruhlara başvurduğu görülmüştür.
Dinlere Göre Ruh Anlayışı
Dört mesnevi dinde de ruhlardan söz edilmektedir. İslam dininde ruh ölümle beraber öbür dünyaya gider ve hiçbir şekilde bu dünya ya gelmez. Fakat insanoğlu İslam’a göre dünyada yalnız değildir. Bu dünyada cinlerle beraber yaşamaktadır. Dini açıklamalarda açıkça göründüğü üzere cinler de tıpkı insanlar gibi yer, içer, ürerler ve onlarda bir sınava tabi tutulurlar.
İnsanlarda olduğu gibi onlarında iyi ve kötü olanları vardır. Kötü olanları, bazı insanların cinlerin boyutu ile iletişime geçmesi durumunda farklı amaçlara hizmet etmek için kullanılabilirler. Bununla beraber bilmeden yapılan bir davranışta cinlere zarar verme durumunda, intikam duygusu ile insanlara göründükleri ve insanları cezalandırdıklarına dair hikayeler de kesin olmamakla beraber vardır.
Hayaletler Gerçekten Var mı?
Diğer mesnevi dinlere bakıldığında da buna benzer söylemler vardır fakat isimlendirmeleri farklıdır. Genel olarak dünyaya bakıldığında para normal olaylar adı altında yer alan bir çok hayalet vakası bulunmaktadır. Bazen bir videoda bir anda beliren ve gölgeyi andıran figürler olarak, bazen de etrafta hiçbir somut güç olmadan hareket eden nesneler aracılığı ile hayalet inancı yerleşik bir şekilde gözler önüne serilmiştir. Bu gibi olaylar bir çok bilimkurgu ve korku filmlerinde ana tema olarak işlenmektedir.
Kısa bir değerlendirme yapılacak olursa, bundan elli yıl önceki bilim kurgu filmlerine bakıldığında, işlenen konular ve kullanılan materyaller o zamanlar hayal ürünü olarak görülse de günümüzde basitleşen ve alışılagelmiş olan teknolojik olaylar ve cihazlardır. Bu temelden yaklaşıldığında, aynı durum neden hayaletler için de gerçek olmasın diye bir soru ortaya çıkmaktadır.
Hayalet konusun işlendiği hemen hemen her filmde olaylar birbirine benzer şekilde ele alınır ve izleyiciye yansıtılır. Görünüşleri ve insana görünme şekilleri, amaçları ve yetenekleri bir çok filmde benzer şekilde işlenir. Nasıl ki bilim kurgu filmlerinde kullanılan materyaller tesadüf ya da saf hayal ürünü değilse aynı durum hayalet temalı filmler içinde doğru olabilir.
Bu yazı www.gizemlidunyam.com Sitesine Aittir. Kaynak Gösterilmeden Başka Sitelerde Yayınlamak Yasaktır.