Nice aşkların ve yaşanmış bir çok olaya şahit olan ve hala günümüzde dimdik ayakta duran Kız Kulesi. Tam 2500 yıllık bir geçmişe sahip Kız Kulesi. İstanbul’un simgesi haline gelmiş. Günümüzde bile birçok kişinin hayran kaldığı harika bir manzaraya sahip. Tarih içerisinde birçok dönemde farklı amaçlarla kullanılmış Kız Kulesi.
Roma döneminde İmparator Manuel şehrin savunması için kullandığı düşünülüyor. Fatih Sultan Mehmet Han’ın Kostantinapolis’in fethi esnasında askeri üs olarak kullanılmış. Yavuz Sultan Selim döneminde onarılan kız kulesi 17. asırdan itibaren deniz feneri vazifesi görmüş. Günümüzde ise 2000 yılından beri restorant olarak yerli ve yabancı turizmine açılmıştır.
Peki Kız Kulesi’ni bu denli gizemli kılan şey neydi?
Kız Kulesi Tarih sahnesinde birçok efsane konu olmuş değişik bir yapıdır. Bu efsaneleri en bilineni ise bir kral rüya görür.Rüyasında krala kızı için 18 yaşına girdiğinde kızının öleceği söylenmiş. Bu ölümün sebebi ise bir yılanın onu sokmasıymış. Rüyayı o günün tabircilerine tabir ettirdiğinde rüyanın aynen gerçekleşeceğini öğrenir. Rivayete göre kral bu duruma çok üzülür ve denizin ortasına bir kule inşa ettirmeye karar verir. Yapımı tamamlanan kuleye kızını kapattırmak zorunda kalır. Kral bununla da kalmayıp kule içine yılan girmemesi için bir çok önlem alır. Gün gelir kralın kızı hastalanır. Yataklara düşer ve ateşlenir. Ancak ne hikmetse hiç bir hekim bir çare bulamaz. En son bir hekim kralın kızını iyileştirir ve kral tarafından o gün bayram ilan edilir. Her yerde şenlik ve eğlence devam ederken kuleye bir sepet üzüm gönderilir.
Sepetin içinde ki yılan kralın kızını sokar ve söylenenlerin çıkması kralı derin bir kedere sürükler. Kral kızına Ayasofya üzerine bir tabut yaptırır. Rivayet odur ki yılan kızı hala rahatsız etmektedir.
Kız Kulesi’nin En hüzünlü efsanesi
Diğer bir efsaneye göre derin bir aşk hikayesini anlatır kız kulesi. Hero ile Leandros’un hüzünlü aşk hikayesine ev sahipliği yapmış. Rivayete göre Hero adında ki genç kız Afrodit’in rahibelerinden biri. Kesin olarak belirtildiğine göre aşka tövbelidir Hero. Bir zamam sonra Afrodit tapınağında yapılacak olan bir törene katılmak için kuleyi terk eder. Efsaneye göre orada Leandros adında bir genç ile karşılaşır. Aşka tövbeli olan Hero’nun kalbinde bir kıpırtı başlar ve aşık olur.
İki genç artık bir birlerine deliler gibi aşıktır. Gizli gizli buluşarak aşk tazelerler. Soğuk ve yağmurlu bir kış günü maalesef bu aşka set olur. Leandros sevdiği kadının yanına gitmek için yüzmeye başlar. Kız kulesine varmak üzere iken kopan fırtına Leandros’un sonunu hazırlar. Derin dalgalar Leandros’un Kız Kulesi’ne varmasını engeller. Boğazın serin sularına gömülür. Leandros’un ölümüne şahit olan Hero, Leandoros’un acısına dayanamaz ve oda derin sulara kendini bırakarak hayatına son verir.
Rivayet odur ki Kız Kulesi günümüze kadar uzanan bir çok hikayeye şahit olmuş. Bu hikayelerle birlikte de kavuşamayanların uğradığı yer olarak anılmaya başlar.