Şemsi Ahmet Paşa Camii, halk arasındaki adı ile Kuşkonmaz Camii; 1492 doğumlu 1579-1580 yılları arasında Sadrazamlık yapmış olan Şemsi Ahmet Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. 1580 yılında ibadete açılan bu camiinin tarihimizin ünlü dehası Mimar Sinan’ın yapmış olmasının verdiği bir ihtişam ve güzellik dışında, halk arasında kuşkonmaz camii olarak adlandırılmasına neden olan bir hikayesi vardır.
Şemsi Ahmet Paşa Camii’nin yaklaşık 100 metre ilerisinde, kuş cennetini anımsatan kalabalık kuş topluluklarının olmasına rağmen, bu caminin üzerinde ve avlusunda neden hiç kuş görülmediği dikkatli ziyaretçilerin akıllarında soru işareti oluşturmaktadır. Halk arasında anlatılan kuşkonmaz hikayesi, meraklı maceracıların cami etrafında belli bir süre inceleme yaptıktan sonra durumun gerçek olduğunu fark etmeleri ve semtte yaşayan mahalle sakinlerinin de anlattıkları ile doğrulanmaktadır.
Gizemli Şemsi Ahmet Paşa Camii’inde yaşanan bu olayın bir hikayesi tarih kitaplarında yazılan ve halk arasında anlatılan şekliyle şu şekildedir;
Şemsi Ahmet Paşa ile Sokullu Mehmed Paşa arasında yıllardır süregelen bir rekabet söz konusudur. Her fırsatta bir bilerini eleştirmeye çalışan bu iki paşa bir gün yine bir ortamda karşılaşır. Şemsi Ahmet Paşa, Sokullu Mehmed Paşa’ya, Mimar Sinan’a yaptırtmış olduğu, Sultanahmet Camii’nin yakınındaki camisi için çok güzel bir eser olduğunu, fakat kuşların camiyi çok pisletmiş olduğunu söyler. Bunun üzerine Sokullu Mehmet Paşa da çok zekice bir cevap verir. Gökyüzü altında olup da bunu yaşamayacak bir mekanın olmadığını söyler. Bu olaydan bir süre sonra Şemsi Ahmet Paşa, ölümünden sonra hatırlanmak ve gelecektekilere bir miras bırakmak için Mimar Sinan’a bir cami yaptırtmaya karar verir. Yaşanan bu olayı da anlatarak yaptıracak olduğu camiinin, üzerinde hiç kuş uçmayacak bir yerde olmasını ister. Mimar Sinan, araştırır. İstanbul Üsküdar da bugün camiinin de adını taşıdığı Şemsi Ahmet Paşa Semti’nde deniz kıyısında, kuzey ve güney rüzgarlarının çakıştığı bir nokta olduğunu keşfeder. Bu noktada rüzgarların etkisi ile dalgaların birbirine çarparak çıkardıkları titreşim ve ters yönlü esen rüzgarın etkisi sonucu oluşan güçlü ve gizemli akımdan rahatsız olan kuşların, bu camiyi hiç ziyaret etmedikleri tarih kayıtlarına geçmiştir.
1500’lü yıllarda, teknolojik imkanların çok kısıtlı olduğu bir zaman içerisinde Mimar Sinan’ın bu geometrik tespiti nasıl yaptığı da merak konusu olmaya devam ediyor. Şemsi Ahmet Paşa’nın vefat ettiği 1580 yılında camiinin ibadete açılmış olması da oldukça manidardır. Mimar Sinan’ın titizlikle yapmış olduğu bu gizemli eser konusu ile de ilgi çekmektedir.
