İnsan ve Şeytan ile aralarında ki savaşın başlangıcını dün sizlere bahsetmiştim. Bugünkü yazımızda ise Şeytanın Kurduğu Tuzaklar’dan bahsetmek istiyorum. İnsanın yaradılış fıtratında hep bir merak içerisindedir. Bu meraktan dolayı da insanın, şeytanın kurduğu tuzaklara düşmesi kaçınılmazdır.
Şeytan Allah’tan aldığı izin ile kıyamete kadar insanları doğru yoldan çıkarmak için elinden gelen tüm çabayı sarf edecektir. İnsanoğlu da bu tuzaklardan kurtularak ahirette hak ettiği yer olan cennete ulaşabilmek için tüm gücüyle çalışmak zorundadır.
Peki Şeytanın Kurduğu Tuzaklar Nelerdir?
Şeytanın kurduğu tuzaklar aslında geneli itibariyle, Allah’ın insanlara yasak etmiş olduğu her şey üzerinden ortaya çıkabilir. Maddeler Halinde açıklayacak olursak;
Genel İçerik
Haram Tuzağı
Şeytanın Kurduğu Tuzaklar‘ın en başında gelir diyebiliriz. Allah’ın insana haram ve yasak kıldığı her şeyi bu kategoride değerlendirebiliriz. Zira insan yasak olana meyillidir. İçki,kumar,zina ve daha bir çok yasağın kaynağıdır haram tuzağı. İnsan mesela ilk kez içki içeceği zaman çok zorlanır. İçmek istemez ve hatta tiksinir. Ancak şeytanın sözlerine kanarak bu tuzağa çok kolay düşebilir. Bu hususta başarılı olamazsa hemen arkadaş faktörünü devreye sokarak o günahı işletmesini sağlar. Çünkü arkadaşı ona “Hadi içsene. Ben içtim bir şey olmadı” gibi cümleler söyleyerek cesaretlendirir ve o insan bu tuzağa kolayca düşebilir. Belkide ömrü hayatı boyunca yapmamış olduğu bu günahı ilk kez yapar ve insan günaha girmiş olur. Zaten şeytanın da istediği tam olarak bu. Şeytana göre insanlar sürekli günah işlesin Allah’a iteatten kaçınsın. Zaten lanetlendiği içinde cehennemde çekeceği azap için yanına çekebildiği kadar insanı çekme derdinde.
Peki bu tuzağa Allah neden müsade ediyor?
Aslında yazımızın başında insanın fıtratında olan merak duygusundan bahsetmiştik. İnsanın yapmış olduğu söz fiil ve davranışlarda kesinlikle Allah’ı sorumlu tutma gibi bir lüksü yoktur. Zira Allah C.C insanı Cüz’i iradesinde serbeset bırakmış onun yaptığı veya yapacağı fiillerde ki sorumluluğu insanın kendisine bırakmıştır. Allah C.C bizi fiillerimizde kendi irademiz ile başbaşa bıraktığından yapacağımız bir günahı da sevabı da insanın imtihanı haline gelir. Eskilerde bir söz vardır. “Ne edersen kendine…Edersin kendi kendine.”
Hal böyle iken insanların yaptığı her şey kendi sorumluluğu altındadır. Allah C.C’de yapılan her bir fiili yaratmaya Kâdir olduğundan yapılan şeyi yaratır. İnsan ister günah ister sevap işlesin her işi meydana gelir. Kısacası Allah kullarının tuzağa düşmesini istemez ancak tuzağa düşen kula da mani olmaz.
Şirk Tuzağı
Şeytanın en etkili tuzaklarından birisidir şirk tuzağı. İnsanın Allah dışında bulunan her bir varlığı Allaha ortak koşması için sürekli uğraşır durur. Mesela muska. Muska ile içinde yazılan şeyler boyuna asılıp taşındığında insanı koruyacağı zannedilir. Ancak muska göründüğü kadar da masum değildir. Çünkü muska yazanlar çeşitli ayetleri yazıp poşete sarıp boyunda taşımaları gerektiğini söylerler. Ancak burada ki şirk o muskayı taktığında insan Allah’ın kendisini koruyacağına değil muskanın kendisini koruyacağını zanneder ve şirke düşer. Sadece muska ile de bitmiyor iş. Mesela bir kadına ben sensiz yaşayamam gibi sözler söylemeniz de bir şirktir. Çünkü bu sözde sanki hayatı verenin o kadın olduğunu söylersiniz ancak hayatı veren Allah C.C’tır.
Ümitsizlik Tuzağı
Şeytanın en etkili olduğu tuzaklardan biri de ümitsizlik tuzağıdır. Günaha girmiş olan her bir insana vesvese vererek sanki Allah’ın affına mazhar olamayacağına inandırmaya çalışır. “Zaten ben cehennemlik olmuşumdur” diyerek tövbe kapısına varmayı engeller ve böylece insan ümitsizliğe kapılır. Allah’ın rahmetinden ümidini keser ve şeytanın oyununa kolayca gelmiş olur.
İsyan tuzağı
Şeytanın bir başka tuzağı da isyan tuzağıdır. Başına gelen bir bela veya musibete sabır göstermeyen insan isyan tuzağına düşerek günaha girer. Hayata, yaşama, başına gelenlere isyan eder. “Ben bunları hak edecek ne yaptım “diyerek isyan bayrağını çeker. Böylece tuzağa düşen insan tövbe etmediği sürece başına her gelen imtihanda sabır gösteremez ve isyan eder. Özellikle yakın çevremizde bunların örneklerini sürekli görürüz. Cenaze merasimlerinde cenaze cami avlusuna gelmeden önce evden ayrılırken yürek acısıyla bazen insanı isyana sürüklenir. Şeytanın en sevdiği zamanlardır o zamanlar yani insanın kendini en güçsüz hissettiği zamanlar. İşte şeytan insanı Allah’a isyan ettirerek batağa düşürür.
Küfür Tuzağı
Şeytanın insan üzerinde yaptıktan sonra insanla uğraşmayı bıraktığı tuzaklardan birisidir küfür. Küfür kelimesini toplumda ki anlamı farklıdır. Toplumda sövmek anlamına gelir. Ama burada ki küfür insanı dinden çıkartır ve kâfir olmasına sebep olur. Özellikle çağımızda gençler arasında yaygın olarak belirgin hale gelen bazı durumlar maalesef o gençleri dinden çıkartır. Mesela; İnsanın maymundan geldiğine inanan Evrimciler gibi. Allah’ın var olduğuna inanmayan ateistler gibi. Hepsinin temelinde şeytanın kurduğu büyük tuzak yatmaktadır. İnsan imani noktada eğer şüphe ve yanılgıya düşerse evrimi veya ateistliği benimseyebilir. Müslüman olarak dünyaya gelmiş olan insan dininden döner ve kafir olabilir. O yüzden doğru bilgiyi doğru yerde doğru insanlardan öğrenmek önemlidir. İlerleyen günlerde hem evrim teorisi hemde ateizmi çökertecek delilleri sizlere sunacağım.
Vesvese Tuzağı
Şeytanın en kolay yaptığı ve insanın en zayıf olduğu vesvesedir. Bu tuzakta aslında insanın imanını elinden alacak bir durum pek olmasa da yapılan ibadetleri maalesef sıkıntıya çevirecek şeyler yaşamaktadır insan. Mesela boy(gusül) abdesti alırken “şuran kuru kaldı buran kuru kaldı” gibi sözler söylerek insanı şüpheye düşürür. İnsanın yapacağı ibadetin şuurunu elinden almaya çalışır. İnsan bir kez bu tuzağa düşerse artık bu vesveseler insanı paranoyak haline getirir.
Toplum İçi Tuzaklar
Şeytanın toplum içinde ki insanları adeta birbirine düşman olmasına bile sebep olabilecek tuzaklardır. Dedikodu,gıybet, yalan, iftira,enaniyet, küçümseme,kınama vs. bunları dallandırabiliriz. İnsan toplum içinde sürekli olarak günaha meyilli durumdadır. Bu durumu iyi bilen şeytan mutlaka bir yerden açığı bulduğu gibi insanı günaha sokar. Daha kötüsü insan bazen günaha girdiğinin farkına bile varamaz. Bunun yanı sıra gerek sosyal medyada,gerek internet ortamında, gerekse Tv ve Radyo’da yapılan bazı maksatlı haberlerde şeytanın ekmeğine adeta yağ sürüyor.
Beddua ve Lanet Tuzağı
Şeytanın Kurduğu Tuzaklar’ın bir diğeri beddua ve lanet tuzağıdır. İnsanın sabra en fazla ihtiyacı olduğu zamanlarda insanın dilinden beddua ve lanet sözleri dökülmesini sağlayarak tuzağa düşürür. Böylelikle öfkesini kontrol edemeyen insan zaman içerisinde beddua etmeyi ve lanet okumayı sıradanlaştırır ve olur olmaz her şeye beddua eder. Şeytan böylelikle haksız yere ettirdiği lanet ve beddualardan dolayı insanın imanını zayıflatır. Ardındanda küfre düşürerek insanı dininden döndürür.
Son Söz;
Kardeşlerim. Buraya kadar size Şeytanın Kurduğu Tuzaklar‘ı anlatmaya çalıştım. Tabi ki bunların detaylarına ilerleyen zamanlarda gireceğiz ancak hangi işi yaparsanız yapın Euzü-Besmele çekmeden asla bir şey yapmaya kalkmayın. Şeytandan sığınılacak tek güç Allah’tır. O’nun gücü her şeye yeter. Harama yönelmekten, şirke düşmekten, ümitsizliğe kapılıp isyan etmekten, küfre düşerek imansızlaşmaktan,vesveselerden beddua ve lanetlerden hasılı her türlü Şeytanın Kurduğu Tuzaklar’dan Allah C.C hepimizi muhafaza eylesin. Rabbim cümlemizi doğu yolundan ayırmasın.