Stonehenge Anıtı İngiltere’nin Salisbury Düzlüklerinde yer almaktadır. Günümüze kadar gelebilmiş tek çember dikili taşlardır. Bu çember eskiden dinsel törenler için kullanılmış ve Kelt rahiplerinden oluşan Druidlere atfedilmiştir. Bu taşların yapımının Neolitik insanlara kadar uzandığı bilinmektedir. Çevresi Londra’ya giden otoyollar bulunur. On ikinci yüzyılda Stomehemge anıtlarının Kral Arthur’un büyücüsü Merlinin yaptırdığı düşünülmüştür. Merlin İrlanda’dan taş çemberleri alıp deniz yoluyla getirerek burada bir anıta dönüştürmüştür. Başka bir düşünceye göre de Roma tanrısına adanan bir tapınak olduğunu savunmuşlardır. Arkeologlara göre Stonegenhe 1500 lerden daha eski bir tarihte yapılmış ve Romalılar da bu tarihten sonra bu bölgeye gelmişlerdir. Son dönemlerde bu yapıtların şifahane olarak da kullanıyor olabileceği düşünülüyor. Taşların her biri 26 ton ağırlında ve boyutları 3 metredir. Taşların etrafında Aubrey adı verilen 56 tane çukur bulunur.
Charles Darwin 1877 yılında Stonehenge anıtlarını ziyaret etmiş ve farklı bi bakış açısıyla incelemiştir. Darwin toprak altında bulunan kurtların toprağın yapısı üzerindeki evrimini inceleyerek yapılarının değiştiğini gözlemlemiştir. Bununla ilgili olarak ”Ekilebilir Toprağın Solucanların Davranışları Sonucu Oluşumu” makalesini yazmıştır. Yapının yapılış nedeniyle ilgili birçok düşünce ama kesin olarak bu yapının amacı bilinmemektedir. Stonehenge taşlarının M.Ö 3000 lü yıllarda geldiğine ait kanıtlar mevcut. Stonehenge yapısını etrafında mezarlar bulunmaktadır. Ayrıca ceset ve hastalıklı insan kalıntılarına da rastlanmıştır. Kazılarda taşların altında gömülü olarak organik metaller çıkartılmış.
1953 yılında 10 Temmuz’da Ricard Atkinson alan araştırması için büyük Trilithon taşının üzerindeki duvar yazılarını fotoğraflıyordu ışığın daha iyi etkilemesi için öğleden sonra geç vakitlere kadar durdu ve bu kalıntıların altında başka yontmaların da olduğunu fark etti. Bunlardan bir tanesi toprağa saplı bir hançerdi yanında ise Stonehengenin dikildiği devre ait dört adet balta bulunuyordu. İngiltere de bu zamana kadar hançere ait bir kalıntı bulanamamıştı ve bulanan bu hançer Atkinson’u baya şaşırtmıştı. Bu tarz parçalar Yunanistan’ın Miken kalesindeki kral mezarından çıkarılmıştı. Miken bağlantısının Stonehenge anıtlarıyla daha uyuşmaktadır. Atkinson bu araştırmaları devam ettirerek bu yapının mimarının Akdeniz’den gelerek Britanya’yı ziyaret ettiğini öne sürdü. Miken teorisinin bu kadar örtüşmesi Stonehenge sorununu çözümlemeye çok yaklaştı ancak 1960 larda arkeologlar Stonehenge’nin Miken uygarlığından daha önce yapıldığını kanıtladı ve bu teori ortadan kaldırılmış oldu.
Arkeologlar Miken teorisinin çökmesiyle Stonehenge anıtlarıyla ilgili yeni bir tarihleme oluşturdular. Buna göre anıtın çevresinin ve kenarlarının İ.Ö. 2950 yıllarında yapılmaya başlandığı ve İ.Ö. 2900 ve 2400 tarihleri arasında diğer ahşap yapılarda anıta dahil edilmiştir bu tarihlendirmede daha eskiye dayandığı için Miken teorisini tamamen yıkmıştır. Bilimciler Stonehenge etrafında yaşayan insanların hiçbir dış bölgeden yardım almadan anıtları yaptığını kabul etmişlerdir. Dünyanın en sağlam anıtlarından bir tanesidir. Stohengenin inşasında Galler’deki Presli dağlarından taşlar kullanılmış ve anıt sağlamlaştırılmıştır. Buradan alınan taşların isimleri ”koyu bazalt”tır.
Koyu Bazalt Galler’deki Carnmenyn ve Foel Trgarn Dağlarının dorukları arasındaki doğal kaya yataklarından toplanmıştır. Bu kayaların nasıl taşındığı, nasıl toplandığı hakkında net bir bilgi yoktur. Diğer bir teoriye göre bu kayalar buraya deniz yoluyla İrlanda denizinden gelmiş olduğu yönündeydi. O zamanın insanları bu kayaların sihirli güçlerine inanıp bu anıtları şifahane olarak ta kullanma ihtimali vardır. Jeolog Kellaway bu koyu bazaltların insanlar tarafından değil de buzullar tarafından da taşınabileceğini düşündü. Ama zamanlamadan dolayı bu teorisi yanıtsız kaldı. Çoğu uzmana göre bu kadar küçük bir bölgeye yayılması imkansızdı bu konuyla ilgili en güçlü teori Stonegenhe Bölgesindeki insanların bu kayaları buraya İrlanda’dan deniz yolu ile getirdiğiydi.
Bu yazı www.gizemlidunyam.com Sitesine Aittir. Kaynak Gösterilmeden Başka Sitelerde Yayınlamak Yasaktır.
