Mezopotamya yüzyıllarca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Güney Anadolu’dan Basra Körfezine kadar uzanan bu topraklar, Fırat ve Dicle arasında kalan bölgeye Mezopotamya denmiştir. Mezopotamya’da bilinen ilk uygarlık M.Ö. IV. bin yıllarında bulunan Sümerlilerle başlamaktadır. Sümerlilerin bu bölgeye nereden geldikleri tam olarak bilinmemektedir. Ayrıca tarihte ilk medeniyet, ilk devlet ve ilk sosyal toplumdur.
Sümerliler ekonomi ve ticarette de öncülük yaptılar. Nuh tufanından önce ve sonra olmak üzere irili ufaklı 35 tane şehir devletleri kurmuşlardır. Yapı alanında da gelişip ilk defa tuğlayı kullanan uygarlıktır. Birçok medeniyete öncülük eden Sümerliler Mezopotamya’da birçok kültürel eserler ortaya çıkarmıştır. Sosyal, dini, kültürel, matematik ve bilimsel anlamda oldukça gelişip; sanatsal eserlere önem vermişlerdir. Sümerlilerde dini inanış bakımından çok tanrılı bir inanış biçimi hakimdi. Sümerliler Akadların saldırmasıyla zayıflamış, kendi içinde parçalara bölünerek yıkılmıştır.
Mezopotamya’ya Arap Yarımadasından Geldiler
Akadlar; bu bölgeye ayak basan başka bir devlet olan Akadlar Arap Yarımadasından gelmişlerdir. Sami asıllı bir kavimdir ve başkenti de Akaddır. Sümerlilerin kültüründen ve tarihinden etkilenmiştir. M.Ö. yaklaşık 2 yüzyıl boyunca Mezopotamya topraklarında hüküm sürmüşlerdir. Dünyada ilk kez merkezi bir devlet kurmuşlardır. Dinsel açıdan çoğunlukla gök cisimlerine inanış mevcuttu. Akadların en önem hükümdarı Sargon ve Naram-Sin Akaddır. Devletin zayıflamasıyla birlikte Sümerliler tekrardan güçlenmiştir.
Babiller; Samilerin diğer bir kolu olan Amurlular tarafından kurulmuştur. Devletin başkenti Babildir. En ünlü hükümdarı Hammurabidir. Devleti güçlendirip, parlak bir dönem yaşatmıştır. Ayrıca Hammurabi kanunlarını çıkartıp kanun kurucusu da olmuştur. Bu kanunlar yaptırım ağır olsa da insan haklarına önemi taşımaktadır. Hammurabinin ölümünden sonra devlet yavaş yavaş geriye gitmiştir. Pers hükümdarı tarafından yıkılmıştır.
Asurlular; yine Sami halkından gelen Asurlular geçimlerini avcılıkla sağlamaktaydılar. Komşu devletlerle birçok savaş yapıp kazandıkları için zamanla zenginleştiler. Asurlular heykelciliğe önem vermişlerdir. Tanrı heykelleri ve tapınaklar yapmışlardır. Edebi açıdan Sümerlilerin etkisinde kalmışlardır. M.Ö 612’de Medler tarafından yıkılmıştır.
Elamlılar; Mezopotamya’nın Güneydoğusunda yaşayan Elamlıları başkenti Sus kentidir. Sümerliler gibi tarihi ve sanatsal açıdan uygar bir toplumdur. Elamlılar kendine Enzan-Susunka demekteydiler. Dini inanışları mistik şeylere, çeşitli ruhlara ve şamanlara inanırlardı. Tanrılarını heykel şeklinde canlandırırlardı.
Mezopotamya’da devlet yönetimi küçük kent devletleri halinde ortaya çıkmıştır. Her kentin kendine özel bir tanrısı var diye düşünülüp tanrılar insan şeklinde hayal edilmiştir. Ayrıca inanışlarına göre ölümden sonra bir hayat yoktu. Sümerliler tanrılar için Ziggurat adı verilen çok katlı tapınaklar yapmışlardır. Mezopotamyada ki bütün kralların başlıca görevleri dini törenlerde önderlik ve orduyu komuta etmekti.
Mezopotamyada dünya kültürüne önemli katkıları bulunmaktadır. Sümerliler tarihte ilk kez yazıyı bulup kullanmışlardır ve yazının bulunmasıyla tarih devirleri başlamıştır. Ayrıca ilk takvim, ilk matematik bilgileri, ilk yazılı kanunlar da Sümerlilere aittir.
Tarihte ortaya çıkan medeniyetlerin çoğunun temelini Sümerliler oluşturmuştur. Birbirinden bağımsız şehir devletleri halinde yaşamışlardır. Yaptıkları Ziggurat adı verilen tapınakları erzak, okul, tapınak ve rasathane olarak kullanmışlardır. İlk çivi yazısını bulmuşlardır. Dünya tarihinde ilk hukuk devletidir. En önemli edebi eserleri Gılgamış Destanı, Yaratılış Destanı ve Tufan Hikayeleridir. Ayrıca Sümerliler matematik ve geometri hakkında önemli buluşlar yapmışlardır. Dört işlemi bulup, dairenin alanını hesaplamışlardır. Sümerliler takvimi icat edip, astrolojide de ilerlemişlerdir. Akadlarda Sümerlilerden etkilenmiştir.
Günümüze kadar ulaşan Sargonların yaptırdığı saray kalıntıları mevcuttur. Akadlar heykelciliğe ve sanata önem vermişlerdir. En önemli mimari eserleri Zafer Anıtıdır. Babiler, dinsel açıdan birçok tanrıya taparak destanlara karşı büyük bir ilgi duyuyorlardı. Ölümsüzlük otunu bulmak için baya çaba harcamışlardır. Güneş, Ay ve Marduk tanrılarına inanıyorlardı. En büyük tanrıları Asurdu. Kullandıkları tabletlerin üzerine matematik, bilim, yasalar ve dinle alakalı kanunlar yazmışlardır. Babil Asma Bahçeleride dünyanın 7 harikalarından biridir. Hammurabi kanunları çıkarmış bu kanunlara göre köleler ve hür insanlar arasındaki farklılıklar belirlenmiş, evlilik ve toplumsal kurallar hakkında bazı katı kurallar koymuştur.